Hakkımızda
2002 yılının bir bahar ayında Almanya’da kurgulanan Magicians, Türk insanlarının bilgi teknolojileri alanında dünyada rekabet edebilir bir organizasyon kurabileceği ve ortaya çıkacak katma değerlerin hem doğrudan bir şirket kültürü oluşturarak hem de dolaylı bir biçimde Türkiye’ye ve dünyanın gelişmemiş, gelişmekte olan bölgelerine fayda sağlayarak önemli bir misyon edinebileceği felsefelerini ilke edinmiştir.
Günümüzde, refaha ulaşmış toplumlar ve en zenginler ile gelişmekte olan toplumlar ve yoksullar arasındaki uçurum giderek daha da açılmaktadır. Gelişmekte olan toplumların ciddi doğal kaynaklar üzerinde oturması ve de nüfusun giderek artması bu uçurumu kapatmamaktadır. Bu uçurumu kapatmaya yardımcı olabilecek Teknoloji ise refaha ulaşmış toplumların elinde, diğer toplumların denetlenmesini sağlamaktadır. Aynı zamanda da sadece sermaye sahipleri teknolojiyi üreterek ve kullanarak sermayeyi daha da güçlendirmektedirler. Bu da uçurumun daha da artmasına yol açmaktadır.
Türkiye gibi gelişmekte olan ya da orta gelişmişlikte kalan ülkelerin bu döngüyü değiştirebilecek sermayeleri var mıdır? Cevap kesinlikle evet olmasına rağmen döngünün değişmemesi bu ülkelerdeki sermayenin tüketim toplumu ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kullanılmasından dolayıdır. Bu şekilde üretilen teknoloji de daha çok tüketmek için kullanılmakta ama üretim için kullanımı yetersiz kalmaktadır. Tüketim teknolojisi daha çok inşaat, daha çok ekmek için olabilir, ama uzun vadede daha çok tüketim odaklılık sürdürülebilir gelişmeyi değil daha fazla cari açığı, daha fazla dış bağımlılığı ve köleliği getirir.
Teknolojinin merkezinde yatan ana alan bilgi teknolojileridir. Bilgiye sahip olmak, onu depolamak, kullanabilmek, analiz edebilmek, ona ulaşabilmek, iş süreçlerini planlayabilmek, insanların bilgiye ve birbirlerine ulaşması ve bir ağ şeklinde düşünebilmesi tüm alanlarda ilerlemeyi ve üretim artışını getirir. Tüm bunları sağlayabilecek teknolojilerin ise ithalatı yerine gelişmekte olan ülkelerde geliştirilebilir olması üretimi, üretim kalitesini devamlı olarak arttırabilir.
Kısacası gelişmekte olan ülkelerin az-orta gelişmişlikte kalmaması için ana yol teknolojiye yatırımdır. Bunun ilk aşaması da bilgi teknolojilerinden geçer. Asya ülkelerinin bazıları bunu ciddi bir biçimde becerebilmiş ve gelişmiş ülkeler arasına girebilmişlerdir.
Tabiyatıyla, gelişmişlik sadece teknoloji ile olmaz, aynı zamanda özgür düşünebilen, din, ırk, geleneklerden sıyrılarak vicdanıyla, insan sevgisiyle, tabiat sevgisiyle yoğrulmuş bireylerin olgunlaşmasıyla olur, ama teknolojik ilerleme ve refah seviyesinin artmasının, özgür bireyler yaratmaya da katkısı olacağı muhakkaktır.
Magicians ideolojisi, bilgi teknolojilerinin araştırılması ve geliştirilmesi ve ortaya çıkan ürünlerin az ve orta gelişmiş toplumların refah seviyesinin yükseltilmesi için kullanılması üzerine oturmuştur. Bu aşamalar halinde gerçekleştirilebilecek bir plandır. İlk aşamasında da dünyanın en kaliteli mobil ve iş yazılım ve donanımlarını üreten firmaların İnovasyon ve kalite süreçlerini anlayabilmek onlarla kurulacak ortaklıklarla en kaliteli hizmetleri sağlayabilmek ana hedeftir. Bu hedefte başarılı olabilmek için örnek seçilen üç şirket Apple, Microsoft ve Alphabet (Google) dır. Aynı yolda ilerlemek isteyen tüm Türk şirket ve bireylerini bizimle çalışmaya ve daha güçlü bir organizasyona doğru adım adım ilerlemeye davet ediyoruz. Az gelişmişliklere ve yoksulluklara bir nefes faydamız olsa kendimizi başarılı göreceğiz.